İçindekiler

1. Giriş

A. 85 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı

Dövizle sözleşme yasağı” olarak adlandırabileceğimiz, bir sözleşme ilişkisinden kaynaklanan para borçlarının (ödeme yükümlülüklerinin) yabancı para (döviz) ile veya yabancı paraya endeksli olarak (yabancı para değer kaydı) kararlaştırılmasını yasaklayan düzenleme, 13.09.2018 tarihli ve 30534 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 12.09.2018 tarihli ve 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 13 Eylül 2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 

85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nın 1. maddesi ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’ın (“32 sayılı Karar”) 4. maddesine g bendi eklenmiş ve Türkiye’de yerleşik kişilerin, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından öngörülen istisnalar dışında, kendi aralarındaki bazı sözleşmelerde bu sözleşmelerden kaynaklanan ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları yasaklanmıştır.

13.09.2018 tarihinden önce yapılmış ve dövizle sözleşme yasağı kapsamındaki sözleşmelerde yer alan döviz cinsinden veya dövize endeksli ödeme yükümlülükleri de, 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nın 2. maddesi ile 32 sayılı Karar’a eklenen Geçici Madde 8 uyarınca, kural olarak dövizle sözleşme yasağına tabidir.

B. 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)

85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile getirilen dövizle sözleşme yasağının nasıl uygulanacağına dair usul ve esasları belirlemek amacıyla, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 06.10.2018 tarihli ve 30557 sayılı Resmî Gazete’de bir tebliğ yayımlanmıştır. Bu Tebliğ ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’in (Tebliğ No: 2008-32/34) kaldırılan 8. maddesi, başlığıyla birlikte yeniden düzenlenmiştir.

Ancak, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 16.11.2018 tarihli ve 30597 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan yeni bir tebliğ ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’in (Tebliğ No: 2008-32/34) 8. maddesi tekrar değiştirilmiştir. Bu yazıda, “Tebliğ” ifadesi Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’i (Tebliğ No: 2008-32/34) ifade edecektir.

Son olarak, Hazine ve Maliye Bakanlığının internet sitesinde “Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (2018-32/52) Kapsamında Sıkça Sorulan Sorular” başlıklı bir bilgilendirme yazısı yayımlanmıştır. Bu yazıda, “Sıkça Sorulan Sorular” ifadesiyle bu bilgilendirme yazısı kastedilecektir.

2. 85 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Öngörülen Dövizle Sözleşme Yasağı

A. Genel Olarak

85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nın 1. maddesi ile Türkiye’de yerleşik kişilerin, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen istisnalar dışında, menkul (taşınır) ve gayrimenkul (taşınmaz) alım satım, taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing, iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlemeleri yasaklanmıştır. Dövizle sözleşme yasağı, sadece 13 Eylül 2018’den sonra yapılacak ve yasak kapsamında olan sözleşmelere değil, bu tarihten önce yapılmış ve 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nda belirtilen sözleşmelere de uygulanacaktır.

85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nın 2. maddesi ile 32 sayılı Karar’a geçici 8. madde eklenmiş ve bu maddeye göre, dövizle sözleşme yasağının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde, daha önce yapılmış ve yürürlükte olan sözleşmelerdeki döviz cinsinden belirlenmiş bedeller, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen istisnalar dışında, taraflarca Türk lirası olarak yeniden belirlenecektir.

B. Dövizle Sözleşme Yasağının Uygulanabilmesi İçin Gerekli Şartlar

a. Sözleşmenin Her İki Tarafının Türkiye’de Yerleşik Kişiler Olması

Öncelikle, dövizle sözleşme yasağının yalnızca Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarındaki sözleşmeler için geçerli olduğunu belirtmek gerekir. Sözleşmenin taraflarından herhangi biri Türkiye’de yerleşik değilse, dövizle sözleşme yasağı uygulanmaz. “Türkiye’de yerleşik kişi” kavramı, 32 sayılı Karar’ın 2. maddesinin (b) bendi uyarınca, yurt dışında çalışan işçiler, serbest meslek sahipleri ve müstakil iş sahibi Türk vatandaşları dâhil olmak üzere, Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek ve tüzel kişileri ifade etmektedir.

Tebliğ’in 8. maddesinin yirmi üçüncü fıkrasına göre, Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışındaki; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, işlettiği veya yönettiği fonlar ile doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahip oldukları şirketler, 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nın uygulanması kapsamında Türkiye’de yerleşik kabul edilmektedir. Ancak, sözleşmenin yurt dışında ifa edilmesi durumunda bu hüküm geçerli olmayacaktır.

b. Sözleşmenin Bakanlıkça İstisna Kapsamına Alınmamış Olması

Dövizle sözleşme yasağı, yalnızca 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nda belirtilen sözleşmeler için geçerlidir. Kararda belirtilmeyen veya belirtilmiş olsa bile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan Tebliğ ile bu yasağın kapsamı dışına çıkarılan sözleşmelerde dövizle sözleşme yasağı bulunmamaktadır.

3. Hazine ve Maliye Bakanlığınca Belirlenen İstisnalar ve Dövizle Sözleşme Yasağının Kapsamı

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan Tebliğ’in 8. maddesi ile dövizle sözleşme yasağının uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Bu maddenin yirmi ikinci fıkrasına göre, uluslararası piyasalarda fiyatı döviz cinsinden belirlenen kıymetli madenlere ve/veya emtiaya endekslenen ve/veya dolaylı olarak dövize endekslenen sözleşmeler, 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı kapsamında dövize endeksli sözleşme olarak değerlendirilir. Ancak aynı hükme göre, taşımacılık faaliyetlerine ilişkin hizmet sözleşmelerinde akaryakıt fiyatlarına endeksleme yapılması mümkündür.

A. Gayrimenkul Satış Sözleşmeleri

a. Dövizle Sözleşme Yasağı

85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarındaki gayrimenkul satış sözleşmelerinde ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlemeleri kural olarak yasaklanmıştır. Bu yasak, Tebliğ’in 8. maddesinin birinci fıkrasında “Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı işyeri dahil gayrimenkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.”şeklinde ifade edilmiştir. Ancak Tebliğ, gayrimenkul satış sözleşmeleri bakımından dövizle sözleşme yasağına bazı istisnalar getirmiştir. Bu istisnalardan bazıları aşağıda belirtilmiştir.

b. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Vatandaşlık Bağı Bulunmayan Türkiye’de Yerleşik Kişilerin Alıcı Olarak Taraf Oldukları Gayrimenkul Satış Sözleşmeleri 

Bu istisnalardan ilki, Tebliğ’in 8. maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülmüştür. Bu hükme göre, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin alıcı olarak taraf oldukları gayrimenkul satış sözleşmelerinde, ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkündür.

Görüldüğü üzere, Türkiye’de yerleşik olup Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerin satıcı olduğu gayrimenkul satış sözleşmelerinde, alıcı tarafın Türkiye’de yerleşik ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması durumunda dövizle sözleşme yasağı geçerli olacaktır.

c. Dışarıda Yerleşik Kişilerin Türkiye’de Bulunan; Şube, Temsilcilik, Ofis, İrtibat Bürosu, Doğrudan veya Dolaylı Olarak Yüzde Elli ve Üzerinde Pay Sahipliklerinin veya Ortak Kontrol ve/veya Kontrolüne Sahip Bulunduğu Şirketler ile Serbest Bölgedeki Faaliyetleri Kapsamında Serbest Bölgelerdeki Şirketlerin Alıcı Olarak Taraf Olduğu Gayrimenkul Satış Sözleşmeleri

İkinci istisna yine aynı hükümde belirtilmiştir. Buna göre, bu maddenin on dokuzuncu fıkrasında yer alan kişilerin alıcı olarak taraf oldukları gayrimenkul satış sözleşmelerinde dövizle sözleşme yasağı uygulanmamaktadır. On dokuzuncu fıkrada iki grup kişi tanımlanmıştır: İlk grup, yurt dışında yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu veya doğrudan ya da dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliği veya ortak kontrolüne sahip oldukları şirketlerdir. İkinci grup ise serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerdir. Tebliğ’in 8/3 hükmü uyarınca, bu iki gruptan herhangi birinde yer alan kişilerin alıcı olarak taraf oldukları gayrimenkul satış sözleşmelerinde, ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkündür.

B. Gayrimenkul Kiralama Sözleşmeleri

a. Dövizle Sözleşme Yasağı

85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarındaki gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlemeleri kural olarak yasaklanmıştır. Bu yasak, Tebliğ’in 8. maddesinin ikinci fıkrasında “Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı işyeri dahil gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.”şeklinde ifade edilmiştir. Ancak Tebliğ, gayrimenkul kiralama sözleşmeleri bakımından dövizle sözleşme yasağına bazı istisnalar getirmiştir. Bu istisnalardan bazıları aşağıda belirtilmiştir.

b. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Vatandaşlık Bağı Bulunmayan Türkiye’de Yerleşik Kişilerin Kiracı Olarak Taraf Oldukları Gayrimenkul Kiralama Sözleşmeleri

Bu istisnalardan ilki, Tebliğ’in 8. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilmiştir. Bu hükme göre, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin kiracı olarak taraf oldukları gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkündür.

Görüldüğü üzere, Türkiye’de yerleşik olup Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerin kiraya veren olduğu gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, kiracı tarafın Türkiye’de yerleşik ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması durumunda dövizle sözleşme yasağı geçerli olacaktır.

c. Dışarıda Yerleşik Kişilerin Türkiye’de Bulunan; Şube, Temsilcilik, Ofis, İrtibat Bürosu, Doğrudan veya Dolaylı Olarak Yüzde Elli ve Üzerinde Pay Sahipliklerinin veya Ortak Kontrol ve/veya Kontrolüne Sahip Bulunduğu Şirketler ile Serbest Bölgedeki Faaliyetleri Kapsamında Serbest Bölgelerdeki Şirketlerin Kiracı Olarak Taraf Olduğu Gayrimenkul Kiralama Sözleşmeleri

İkinci istisna yine aynı hükümde belirtilmiştir. Buna göre, bu maddenin on dokuzuncu fıkrasında tanımlanan kişilerin kiracı olarak taraf oldukları gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde dövizle sözleşme yasağı uygulanmamaktadır. On dokuzuncu fıkrada iki grup kişi tanımlanmıştır: İlk grup, yurt dışında yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu veya doğrudan ya da dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliği veya ortak kontrolüne sahip oldukları şirketlerdir. İkinci grup ise serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerdir. Tebliğ’in 8/3 hükmü uyarınca, bu iki gruptan herhangi birinde yer alan kişilerin kiracı olarak taraf oldukları gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkündür.

d. Kültür ve Turizm Bakanlığından Belgeli Konaklama Tesislerinin İşletilmesi Amacıyla Kiralanmasıyla İlgili Gayrimenkul Kiralama Sözleşmeleri 

Tebliğ’in 8. maddesinin dördüncü fıkrasında, Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli konaklama tesislerinin işletilmesi amacıyla yapılan gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde dövizle sözleşme yasağının bulunmadığı belirtilmiştir.

e. Gümrüksüz Satış Mağazalarının Kiralanmasına İlişkin Gayrimenkul Kiralama Sözleşmeleri 

Gümrüksüz satış mağazalarının kiralanmasına ilişkin gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, Tebliğ’in 8/5 hükmü uyarınca, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden doğan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkündür.

C. İş Sözleşmeleri

a. Dövizle Sözleşme Yasağı

85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nda, Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarındaki iş sözleşmelerinde ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlemelerinin kural olarak mümkün olmadığı belirtilmiştir. Ancak, Tebliğ ile iş sözleşmeleri için dövizle sözleşme yasağına bazı istisnalar da getirilmiştir. Bu istisnalardan bazıları aşağıda belirtilmiştir.

b. Yurt Dışında İfa Edilecekler ile Gemi Adamlarının Taraf Oldukları İş Sözleşmeleri

Tebliğ’in 8. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca, yurt dışında ifa edilecek iş sözleşmeleri ile gemi adamlarının taraf olduğu iş sözleşmelerinde, bu sözleşmelerden doğan ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkündür.Başka bir deyişle, Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında yapacakları, gemi adamlarının taraf olduğu veya yurt dışında ifa edilecek iş sözleşmelerinde dövizle sözleşme yasağı uygulanmamaktadır.

c. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Vatandaşlık Bağı Bulunmayan Türkiye’de Yerleşik Kişilerin Taraf Oldukları İş Sözleşmeleri 

Tebliğ’in 8. maddesinin on dördüncü fıkrasına göre, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin taraf olduğu iş sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkündür.

d. Dışarıda Yerleşik Kişilerin Türkiye’de Bulunan; Şube, Temsilcilik, Ofis, İrtibat Bürosu, Doğrudan veya Dolaylı Olarak Yüzde Elli ve Üzerinde Pay Sahipliklerinin veya Ortak Kontrol ve/veya Kontrolüne Sahip Bulunduğu Şirketler ile Serbest Bölgedeki Faaliyetleri Kapsamında Serbest Bölgelerdeki Şirketlerin İşveren Olarak Taraf Olduğu İş Sözleşmeleri

Tebliğ’in 8. maddesinin on dokuzuncu fıkrasına göre, yurt dışında yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu veya doğrudan ya da dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliği veya ortak kontrolüne sahip oldukları şirketlerin işveren olarak taraf olduğu iş sözleşmelerinde dövizle sözleşme yasağı uygulanmamaktadır.

Bu hüküm uyarınca, serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin işveren olarak taraf olduğu iş sözleşmelerinde, ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkündür.

D. Hizmet Sözleşmeleri

a. İş ve Hizmet Sözleşmeleri Ayrımı

Hukuk sistemimizde iş sözleşmeleri ile hizmet sözleşmeleri aynı anlama gelse de, 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nda dövizle sözleşme yasağı kapsamında sayılan sözleşmeler arasında iş ve hizmet sözleşmeleri ayrı ayrı gösterilmiştir. Bu durum, hizmet sözleşmeleri ile kastedilenin iş sözleşmeleri olup olmadığı konusunda bir tereddüt yaratmıştır. Ancak Tebliğ’de iş ve hizmet sözleşmelerinin yasaktan istisna tutulduğu durumlar ayrı ayrı belirtilmiş ve Sıkça Sorulan Sorular’ın “Hizmet sözleşmelerinin kapsamı nedir?” başlıklı ikinci sorusunda, hizmetin teslim ve teslim sayılan hâller ile mal ithalatı dışında kalan işlemleri kapsadığı, bu işlemlerle ilgili sözleşmelerin hizmet sözleşmesi olarak kabul edildiği ifade edilmiştir. Böylece, 32 sayılı Karar ve onun uygulanmasına ilişkin Tebliğ hükümleri çerçevesinde hizmet sözleşmelerinin iş sözleşmeleri ile aynı sözleşmeyi kastetmediği açıkça anlaşılmıştır.

b. Dövizle Sözleşme Yasağı ve İstisnaları

Tebliğ’in 8. maddesinin yedinci fıkrasında, Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında yapacakları danışmanlık, aracılık ve taşımacılık dâhil hizmet sözleşmelerinde dövizle sözleşme yasağının uygulanacağı öngörülmüştür. Aynı hükümde, dövizle sözleşme yasağı kapsamında bulunmayan hizmet sözleşmeleri de belirtilmiştir. Bu sözleşmeler şunlardır:

  • Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerin taraf oldukları hizmet sözleşmeleri,
  • İhracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,
  • Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışında gerçekleştirecekleri faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,
  • Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri Türkiye’de başlayıp yurt dışında sonlanan, yurt dışında başlayıp Türkiye’de sonlanan veya yurt dışında başlayıp yurt dışında sonlanan hizmet sözleşmeleri,
  • Türkiye’de yerleşik kişilerin Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli konaklama tesislerinde akdedeceği konaklama hizmet sözleşmeleri.
c. Dışarıda Yerleşik Kişilerin Türkiye’de Bulunan; Şube, Temsilcilik, Ofis, İrtibat Bürosu, Doğrudan veya Dolaylı Olarak Yüzde Elli ve Üzerinde Pay Sahipliklerinin veya Ortak Kontrol ve/veya Kontrolüne Sahip Bulunduğu Şirketler ile Serbest Bölgedeki Faaliyetleri Kapsamında Serbest Bölgelerdeki Şirketlerin Hizmet Alan Olarak Taraf Olduğu Hizmet Sözleşmeleri

Tebliğ’in 8. maddesinin on dokuzuncu fıkrasına göre, yurt dışında yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu veya doğrudan ya da dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliği veya ortak kontrolüne sahip oldukları şirketlerin hizmet alan olarak taraf oldukları hizmet sözleşmelerinde dövizle sözleşme yasağı uygulanmamaktadır.

Bu hüküm uyarınca, serbest bölgelerdeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerde yer alan şirketlerin hizmet alan olarak taraf olduğu hizmet sözleşmelerinde, ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkündür.

E. Eser Sözleşmeleri

85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca, Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarındaki eser sözleşmelerinde, bu sözleşmelerden doğan ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi kural olarak yasaktır. Ancak Tebliğ ile bu yasak yumuşatılmıştır. Tebliğ’in 8/8 hükmüne göre, döviz cinsinden maliyet içeren eser sözleşmelerinde dövizle sözleşme yasağı uygulanmamaktadır.

Sıkça Sorulan Sorular’ın 6. sorusunda, döviz cinsinden maliyet içeren eser sözleşmelerinde dövizle sözleşme yasağının uygulanmaması için döviz cinsinden maliyetin mutlaka belli bir oranın üzerinde olması gerekmediği, maliyetlerin bir kısmının döviz cinsinden olmasının yeterli olduğu ifade edilmiştir.

F. Menkul Satış Sözleşmeleri

a. Dövizle Sözleşme Yasağı ve İstisnaları

85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nda, Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarındaki menkul satış sözleşmelerinde kural olarak dövizle sözleşme yasağı öngörülmüş olsa da, Tebliğ’in 8. maddesinin dokuzuncu fıkrası ile bu kural tersine çevrilmiş ve taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenebileceği hükme bağlanmıştır. Ancak, 19.04.2022 tarihli ve 31814 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 2022-32/66 nolu Tebliğ ile sözleşme konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunlu hâle getirilmiştir. Başka bir deyişle, taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde dövizle sözleşme yasağı bulunmamakla birlikte, bu sözleşmelerde dövizle ödeme yasağı bulunmaktadır.

b. 13.09.2018 Tarihinden Önce Yapılmış Yolcu Taşıma Amaçlı Ticari Taşıt Satış Sözleşmeleri

Ayrıca, aynı maddenin yirmi beşinci fıkrasına göre, 13 Eylül 2018 tarihinden önce yapılmış olan yolcu taşıma amaçlı ticari taşıt satış sözleşmeleri için dövizle sözleşme yasağı uygulanmamaktadır. Başka bir deyişle, 13 Eylül 2018 tarihinden önce akdedilmiş bu tür sözleşmelerde yer alan döviz cinsinden veya dövize endeksli ödeme yükümlülüklerinin Türk lirası olarak yeniden belirlenmesi zorunlu değildir.

G. Menkul Kiralama Sözleşmeleri

a. Dövizle Sözleşme Yasağı ve İstisnaları

85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nda, Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarındaki menkul kiralama sözleşmelerinde kural olarak dövizle sözleşme yasağı öngörülmüş olmasına rağmen, Tebliğ’in 8. maddesinin onuncu fıkrası ile bu kural tersine çevrilmiş ve taşıt kiralama sözleşmeleri dışında kalan menkul kiralama sözleşmelerinde ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenebileceği hükme bağlanmıştır.

b. 13.09.2018 Tarihinden Önce Yapılmış Taşıt Kiralama Sözleşmeleri

Ayrıca, aynı maddenin yirmi beşinci fıkrasına göre, 13 Eylül 2018 tarihinden önce yapılmış olan taşıt kiralama sözleşmeleri için dövizle sözleşme yasağı uygulanmamaktadır. Başka bir deyişle, 13 Eylül 2018 tarihinden önce akdedilmiş bu tür sözleşmelerde yer alan döviz cinsinden veya dövize endeksli ödeme yükümlülüklerinin Türk lirası olarak yeniden belirlenmesi zorunlu değildir.

H. Donanım ve Yazılımlara İlişkin Sözleşmeler

Tebliğ’in 8. maddesinin on birinci fıkrasına göre, Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında yapacakları; bilişim teknolojileri kapsamında yurt dışında üretilen yazılımlara ilişkin satış sözleşmeleri ile yurt dışında üretilen donanım ve yazılımlara ilişkin lisans ve hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden doğan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlemeleri mümkündür.

I. Finansal Kiralama (Leasing) Sözleşmeleri

a. Dövizle Sözleşme Yasağı

85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarındaki finansal kiralama sözleşmelerinde kural olarak dövizle sözleşme yasağı öngörülmüştür. Ancak, Tebliğ ile bu yasağa bazı istisnalar getirilmiştir. Ayrıca, 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nda finansal kiralama ve leasing sözleşmeleri farklı sözleşmeler gibi görünebilirken, Tebliğ ile bu iki terimin aynı anlama geldiği açıkça ifade edilmiştir.

b. Yasağın Bazı İstisnaları

4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’da tanımlanan gemilere ilişkin finansal kiralama (“leasing”) sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden doğan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi, Tebliğ’in 8. maddesinin on ikinci fıkrası uyarınca mümkündür. Ayrıca, aynı maddenin on üçüncü fıkrasına göre, 32 sayılı Karar’ın 17 ve 17/A maddeleri kapsamında yapılacak finansal kiralama sözleşmelerine ilişkin bedellerin de döviz cinsinden kararlaştırılması mümkündür.

c. 13.09.2018 Tarihinden Önce Yapılmış Bulunan Menkul ve Gayrimenkullere İlişkin Finansal Kiralama Sözleşmeleri

85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile getirilen dövizle sözleşme yasağının yalnızca 13 Eylül 2018 tarihinden sonra yapılacak sözleşmeler için değil, bu tarihten önce akdedilmiş sözleşmeler için de geçerli olduğu daha önce ifade edilmişti. Ancak, Tebliğ’in 8/26 hükmünde bu kurala bir istisna getirilmiş ve 13 Eylül 2018 tarihinden önce yapılmış menkul ve gayrimenkullere ilişkin finansal kiralama sözleşmeleri dövizle sözleşme yasağından muaf tutulmuştur. Başka bir deyişle, bu tarihten önce akdedilmiş finansal kiralama sözleşmelerinde yer alan döviz cinsinden veya dövize endeksli ödeme yükümlülüklerinin Türk lirası olarak yeniden belirlenmesi zorunlu değildir.

J. Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Taraf Olduğu Sözleşmeler

Kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu döviz cinsinden veya dövize endeksli ihaleler, sözleşmeler ve milletlerarası anlaşmaların ifası kapsamında gerçekleştirilecek projelerde; yükleniciler veya görevli şirketler ile bunların sözleşme imzaladığı tarafların üçüncü kişilerle yapacağı veya bu projeler çerçevesinde akdedilecek gayrimenkul satış sözleşmeleri ve iş sözleşmeleri dışında kalan diğer sözleşmelerde dövizle sözleşme yasağı uygulanmamaktadır. (Tebliğ m. 8/16)

K. Kamu Kurum ve Kuruluşlarının veya Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Şirketlerinin Taraf Olduğu Sözleşmeler

Tebliğ’in 8. maddesinin on beşinci fıkrasına göre, aynı maddenin on altıncı fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla, kamu kurum ve kuruluşları veya Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketlerinin taraf olduğu gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama dışında kalan sözleşmelerde dövizle sözleşme yasağı uygulanmamaktadır.

L. Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Kapsamında Gerçekleştirilen İşlemlere İlişkin Olarak Yapılan Sözleşmeler

Tebliğ’in 8. maddesinin on yedinci fıkrasına göre, 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirilen işlemlere ilişkin yapılan sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden doğan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkündür. Aynı şekilde, bu işlemlerle ilgili olarak bankaların taraf olduğu sözleşmelerde de sözleşme bedeli ve diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılabilir.

M. Sermaye Piyasası Kanunu Kapsamında Yapılan Sözleşmeler

Tebliğ’in 8. maddesinin on sekizinci fıkrasına göre, 32 sayılı Karar hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve bu Kanun’a dayalı olarak yapılan düzenlemeler çerçevesinde, sermaye piyasası araçlarının döviz cinsinden oluşturulması, ihracı, alım satımı ve yapılan işlemlere ilişkin yükümlülüklerin döviz cinsinden belirlenmesi mümkündür.

N. Hava Yolu Faaliyetlerine İlişkin Sözleşmeler

Tebliğ’in 8. maddesinin yirminci fıkrasına göre, Türkiye’de yerleşik yolcu, yük veya posta taşıma faaliyetinde bulunan ticari hava yolu işletmeleri; hava taşıma araçlarına, motorlarına ve bunların aksam ve parçalarına yönelik teknik bakım hizmeti veren şirketler; sivil havacılık mevzuatı kapsamında havalimanlarında yer hizmetleri yapmak üzere çalışma ruhsatı alan veya yetkilendirilen kamu ya da özel hukuk tüzel kişiliği statüsündeki kuruluşlar ile bu kuruluşların kurdukları işletmeler ve şirketler, ayrıca doğrudan veya dolaylı olarak sermayelerinde en az yüzde elli hisse oranına sahip oldukları ortaklıklar, Türkiye’de yerleşik kişilerle döviz cinsinden veya dövize endeksli bedeller içeren gayrimenkul satış, gayrimenkul kiralama ve iş sözleşmeleri haricindeki diğer sözleşmeleri akdedebilirler.

4. Kıymetli Evrakta Yer Alan Bedeller

Tebliğ’in 8. maddesinin yirmi birinci fıkrasına göre, bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamayan sözleşmeler kapsamında düzenlenecek kıymetli evrakta yer alan bedellerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkün değildir. Ancak, 13 Eylül 2018 tarihinden önce düzenlenmiş ve dolaşıma girmiş bulunan bu kapsamdaki kıymetli evrak bu hükümden istisna tutulmuştur.

5. Sözleşme Bedellerinin Yeniden Belirlenmesi

A. Genel Olarak

85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nın 2. maddesi uyarınca, 13 Eylül 2018 tarihinden itibaren otuz gün içinde, Karar’da belirtilen ve 13 Eylül 2018 tarihinden önce akdedilmiş yürürlükteki sözleşmelerde döviz cinsinden kararlaştırılmış olan bedellerin, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen istisnalar dışında, taraflarca Türk lirası olarak yeniden belirlenmesi zorunludur.

B. Yeniden Belirlemede Usul

Tebliğ’in 8. maddesinin yirmi sekizinci fıkrasında, döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerdeki bedellerin, 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı kapsamında Türk lirası olarak yeniden belirlenmesi sürecinde tarafların anlaşmaya varamaması durumu düzenlenmiştir. Buna göre, taraflarca bir anlaşmaya varılamazsa, söz konusu bedeller 02.01.2018 tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru kullanılarak hesaplanan Türk lirası karşılığının, 02.01.2018 tarihinden bedellerin yeniden belirlendiği tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması suretiyle belirlenir.

Görüldüğü üzere, 13 Eylül 2018 tarihinden önce akdedilmiş ve dövizle sözleşme yasağı kapsamında bulunan sözleşmelerde yer alan ödeme yükümlülüklerinin Türk lirası olarak yeniden belirlenmesinde öncelikle tarafların karşılıklı mutabakatı esas alınacaktır. Tarafların bu konuda anlaşmaya varamamaları hâlinde, yeni bedel Tebliğ’de öngörülen esaslar doğrultusunda belirlenecektir. Tebliğ uyarınca, döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmiş bedeller önce 02.01.2018 tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru kullanılarak Türk lirasına çevrilecektir. Bu şekilde Türk lirası olarak belirlenen bedeller, daha sonra 02.01.2018 tarihinden bedellerin yeniden belirlendiği tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği TÜFE aylık değişim oranları esas alınarak artırılacak ve böylece yeni bedel belirlenecektir.

C. Konut ve Çatılı İşyeri Kira Sözleşmeleri

Bu hükme göre, 13 Eylül 2018 tarihinden önce akdedilmiş olan konut ve çatılı işyeri kira sözleşmelerinde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller, iki yıllık süre için Türk lirası olarak belirlenir. Ancak, Türk lirası olarak belirlemenin yapıldığı kira yılının sonundan itibaren bir yıl geçerli olmak üzere, Türk lirası olarak belirlenen kira bedeli taraflarca yeniden belirlenirken anlaşmaya varılamazsa, kira bedeli belirleme tarihinden belirlemenin yapıldığı kira yılının sonuna kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği TÜFE aylık değişim oranları esas alınarak artırılır. Bir sonraki kira yılı için Türk lirası cinsinden kira bedeli ise taraflarca belirlenirken mutabakata varılamazsa, önceki kira yılında geçerli olan kira bedeli Türkiye İstatistik Kurumunun belirlediği TÜFE aylık değişim oranları esas alınarak artırılır ve bu şekilde belirlenen Türk lirası cinsinden kira bedeli iki yıllık sürenin sonuna kadar geçerli olur.

D. Tahsili Yapılmış veya Gecikmiş Alacaklar ile Depozitolar

Aynı hükmün son paragrafına göre, dövizle sözleşme yasağı bulunan sözleşmelerde tahsil edilmiş veya gecikmiş alacaklar, gayrimenkul kiralama sözleşmeleri kapsamında verilen depozitolar ve sözleşmelerin ifası kapsamında dolaşıma girmiş kıymetli evraklar için yeniden belirleme yapılmasına gerek bulunmamaktadır.