İçindekiler

A. Giriş

Ortaklığın giderilmesi davasında arabuluculuk (ortaklığın giderilmesi arabuluculuk), ihtiyari arabuluculuk ve zorunlu arabuluculuk olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Zorunlu arabuluculuk ile kast edilen dava şartı arabuluculuktur. Ortaklığın giderilmesi davasında zorunlu arabuluculuk (“ortaklığın giderilmesi arabuluculuk”), 05/04/2023 tarihli ve 32154 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 28/03/2023 tarihli ve 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un (“7445 sayılı Kanun”) 37. maddesi ile hukuk sistemimize gelmiştir. 

7445 sayılı Kanun’un 01/09/2023 tarihinde yürürlüğe girmiş 37. maddesi ile 07/06/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na (“Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu”) 18/B maddesi eklenmiş ve taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı hâline getirilmiştir. Böylece 01/09/2023 tarihi itibarıyla, taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması zorunlu hâle getirilmiştir. (ortaklığın giderilmesi arabuluculuk) 

Bu yazıda ortaklığın giderilmesi davasında (zorunlu) arabuluculuk hakkında açıklamalar yapılacaktır. Kira uyuşmazlıklarında (zorunlu) arabuluculuk hakkındaki yazımıza buradaki linkten, iş davalarında (zorunlu) arabuluculuk hakkındaki yazımıza buradaki linkten, ticari davalardaki (zorunlu) arabuluculuk hakkındaki yazımıza ise buradaki linkten erişebilirsiniz. 

B. Arabuluculuk

1. Arabuluculuk Nedir?

Arabuluculuk alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Hukuk sistemimizde arabuluculuğu düzenleyen temel kanun Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’dur. 

Arabuluculuk Kanunu’nun 2. maddesinin birinci fıkrasının b bendine göre arabuluculuk; sistematik teknikler uygulayarak görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde çözüm önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyari olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemini ifade etmektedir. 

2. Arabuluculuk Yargılama Değildir

Arabuluculuk, dava ve tahkimden farklı olarak yargılama değildir. Arabulucu, hâkim ve hakemden farklı olarak yargılama yapmaz. Arabuluculuk süreci taraf iradelerine dayanmaktadır. Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m. 3 f. 1 uyarınca; taraflar arabulucuya başvurmak, süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak veya bu süreçten vazgeçmek konusunda serbesttirler. Ancak bazı uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunlu hâle getirilmiş olup bu kapsamdaki uyuşmazlıklar bakımından dava açabilmek için arabulucuya başvurup başvurmama konusunda irade serbestisi bulunmamaktadır. 

Dava açmadan önce arabulucuya başvuru yapılmış olmasının zorunlu olduğu arabuluculukta (“dava şartı arabuluculuk”) da süreci devam ettirmek, sonlandırmak veya bu süreçten vazgeçmek konusunda taraflar serbesttirler. Bu konularda taraf iradeleri geçerli sayılmıştır. 

Bu yazının konusunu arabulucuya başvurup başvurmamanın taraf iradesine bırakıldığı ihtiyari arabuluculuk değil, bu hususun taraf iradesine bırakılmadığı ortaklığın giderilmesi davasında dava şartı arabuluculuk (“ortaklığın giderilmesi zorunlu arabuluculuk”) düzenlemesi oluşturmaktadır. Bu nedenle yazının bundan sonraki kısımlarında ortaklığın giderilmesi davasında arabuluculuk (ortaklığın giderilmesi arabuluculuk) denildiği zaman ortaklığın giderilmesi davasında dava şartı arabuluculuk (“ortaklığın giderilmesi zorunlu arabuluculuk”) anlaşılmalıdır. 

3. Anlaşma Belgesi ve İcra Edilebilirlik Şerhi
a. Anlaşma Belgesi

Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde bu anlaşmanın kapsamı taraflarca belirlenir, anlaşma belgesi düzenlenmesi hâlinde bu belge taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır. (Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m. 18 f. 1) Ancak anlaşma belgesinin taşınmazla ilgili olarak kanunlarda yer alan sınırlamalar ile usul ve esaslar gözetilmek suretiyle düzenlenmesi gerekmektedir. (Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m. 18/B f. 2)

Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz. (Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m. 18 f. 5)

b. İcra Edilebilirlik Şerhi

Taraflar arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşmaya varırlarsa bu anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesini talep edebilirler. Bu şerhi içeren anlaşma, ilam niteliğinde belge sayılır. (Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m. 18 f. 2) İcra edilebilirlik şerhi içeren anlaşma belgesi tıpkı bir mahkeme kararı gibi ilamlı icra yoluyla takibe konulabilir. 

c. İcra Edilebilirlik Şerhi Verilmesi Konusunda Yetkili Mahkeme

Taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklarda icra edilebilirlik şerhi verilmesi; taşınmazla ilgili anlaşma belgeleri bakımından taşınmazın bulunduğu yer, diğer anlaşma belgeleri bakımından ise arabulucunun görev yaptığı sulh hukuk mahkemesinden istenir. (Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m. 18/B f. 3)

ç. İcra Edilebilirlik Şerhi Verilmesinde Mahkemece Yapılacak İnceleme

İcra edilebilirlik şerhinin verilmesi, çekişmesiz yargı işidir ve buna ilişkin inceleme dosya üzerinden yapılır. Mahkeme taşınmazla ilgili anlaşma belgeleri bakımından yapacağı incelemede anlaşmanın içeriğini arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı ve taşınmazla ilgili olarak kanunlarda yer alan sınırlamalar ile usul ve esaslara uyulup uyulmadığı yönünden denetler ve gerektiğinde duruşma açabilir.  (Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m. 18/B f. 3) Diğer anlaşma belgeleri bakımından ise incelemenin kapsamı anlaşmanın içeriğinin arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı hususlarıyla sınırlıdır. (Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m. 18 f. 3)

4. Zorunlu Arabuluculuk (“Dava Şartı Arabuluculuk”)
a. İş Davalarında Arabuluculuk

Yukarıda zikredilen tanımdan da anlaşılacağı üzere arabuluculuk aslen ihtiyari bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Ancak hukukumuzda ilk olarak 25/10/2017 tarihli ve 30221 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 12/10/2017 tarihli ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 01/01/2018 tarihinde yürürlüğe giren 3. maddesi ile bazı iş hukuku uyuşmazlıklarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı hâline getirilmiş, böylece zorunlu arabuluculuk (“dava şartı arabuluculuk”) kurumu hukuk sistemimize giriş yapmıştır. 

b. Ticari Davalarda Arabuluculuk

Ticari davalarda arabuluculuk, 19/12/2018 tarihli ve 30630 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 06/12/2018 tarihli ve 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 20. maddesi ile 13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ile hukukumuza dahil olmuştur. 

c. Tüketici Mahkemelerinde Arabuluculuk

28/07/2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 22/07/2020 tarihli ve 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun m. 59 ile 07/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a 73/A maddesi eklenmiş ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren bu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesi uyarınca, tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda da dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı hâline getirilmiştir. 

ç. Kira Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk

Kira davalarında arabuluculuk 7445 sayılı Kanun’un 37. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/B maddesinin birinci fıkrasının a bendi ile 01/09/2023 tarihi itibarıyla hukukumuza dahil olmuştur. (“Kira uyuşmazlıklarında arabuluculuk”)

d. Taşınır ve Taşınmazların Paylaştırılmasına ve Ortaklığın Giderilmesine İlişkin Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk

Giriş bölümünde de paylaşıldığı üzere 7445 sayılı Kanun’un 37. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/B maddesinin birinci fıkrasının b bendi ile taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabulucuya başvuru yapılmış olması 01/09/2023 tarihi itibarıyla zorunlu hâle getirilmiştir. 

e. Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan Kaynaklanan Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk

23/06/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklanan uyuşmazlıklarda arabuluculuk 7445 sayılı Kanun’un 37. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/B maddesinin birinci fıkrasının c bendi ile 01/09/2023 tarihi itibarıyla hukukumuza dahil olmuştur.

f. Komşuluk Hakkından Kaynaklanan Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk

7445 sayılı Kanun’un 37. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/B maddesinin birinci fıkrasının ç bendi ile komşuluk hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabulucuya başvuru yapılmış olması 01/09/2023 tarihi itibarıyla zorunlu hâle getirilmiştir. 

C. Ortaklığın Giderilmesi Davasında Arabuluculuk 

1. Ortaklığın Giderilmesi Arabuluculuk Düzenlemesinin Kapsamı
a. Kural

7445 sayılı Kanun’un 37. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/B maddesinin birinci fıkrasının b bendi uyarınca, taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması zorunlu hâle getirilmektedir. (“ortaklığın giderilmesi zorunlu arabuluculuk”)

Ortaklığın giderilmesinde arabuluculuk zorunluluğunun söz konusu olabilmesi için ortaklığın bir taşınır veya taşınmaz üzerinde olması hiçbir fark yaratmamaktadır. Taşınırlar üzerindeki ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması zorunluluğu öngörüldüğü gibi taşınmazlar üzerindeki ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklarda da dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması zorunluluğu öngörülmektedir. (“Ortaklığın giderilmesinde arabuluculuk”)

Bu düzenleme uyarınca ortaklığın giderilmesi arabuluculuk zorunluluğunun uygulanabilmesi için uyuşmazlığın bir taşınır veya taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesine ilişkin olması zorunlu ve yeterlidir. Kısaca ifade etmek gerekirse ortaklığın giderilmesine ilişkin tüm uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk (“dava şartı arabuluculuk”) söz konusu olmaktadır. Bu nedenle hem taşınır hem de taşınmazlara ilişkin ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklarda arabuluculuk zorunluluğu bulunmaktadır. Başka bir deyişle, bu davalarda dava açmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması gerekecektir. 

b. İstisna

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m. 18/A f. 18 uyarınca, özel kanunlarda tahkim veya başka bir alternatif uyuşmazlık çözüm yoluna başvurma zorunluluğunun olduğu veya tahkim sözleşmesinin bulunduğu hâllerde dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanmaz. 

2. Ortaklığın Giderilmesinde Arabuluculuk Süresi

Ortaklığın giderilmesi davasında arabuluculuk süresi kanunla sınırlandırılmıştır. Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse ortaklığın giderilmesinde arabuluculuk ancak kanunda öngörülen süreler (“arabuluculuk süresi”) içerisinde yapılabilir, bu süreler geçtikten sonra dava şartı arabuluculuk dosyasının kapatılması gerekmektedir. 

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre, arabulucu yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren üç hafta içinde sonuçlandırır. Aynı hüküm uyarınca bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilir. 

Görüldüğü üzere ortaklığın giderilmesinde arabuluculuk süresi zorunlu hâllerle birlikte toplam dört hafta ile sınırlandırılmış olup ortaklığın giderilmesinde arabuluculuk süresinin bu süre zarfında sonlandırılmış olması gerekmektedir. Ancak burada bahsedilen dört haftalık süre ortaklığın giderilmesinde zorunlu arabuluculuk düzenlemesi için geçerlidir. Ortaklığın giderilmesi uyuşmazlıklarında ihtiyari arabuluculukta ise süre bakımından Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin dokuzuncu fıkrasında öngörülen sınırlama uygulanmayacaktır. 

3. Ortaklığın Giderilmesi Arabuluculuk Düzenlemesinin Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Sürelere Etkisi

Ortaklığın giderilmesi arabuluculuk düzenlemesinde arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez. (Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m. 18/A f. 15) 

Arabuluculuk bürosuna başvurulmasıyla birlikte süreler kesilmemekte durmaktadır. Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse arabuluculuk bürosuna başvurma anına kadar işlemiş olan süreler varlığını korumakta ancak arabuluculuk bürosuna başvurmayla birlikte durmakta ve arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarihte kaldığı yerden işlemeye devam etmektedir. 

4. Arabuluculuk Son Tutanağının Dava Dilekçesine Eklenmesi Zorunluluğu

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrasına göre; arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaştıkları, anlaşamadıkları veya arabuluculuk faaliyetinin nasıl sonuçlandığı bir tutanak ile belgelendirilir. Bu tutanak son tutanak olarak adlandırılmaktadır. 

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin ikinci fıkrası gereğince; ortaklığın giderilmesi davasında arabuluculuk düzenlemesinde davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. 

5. Arabulucuya Başvurulmadan Dava Açılmış Olması

Ortaklığın giderilmesi davasında zorunlu arabuluculuğun uygulanmakta olduğu ortaklığın giderilmesi uyuşmazlıklarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmamış, başka bir deyişle ortaklığın giderilmesi uyuşmazlığında arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın doğrudan doğruya dava açılmışsa Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi uyarınca, herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. 

6. Ortaklığın Giderilmesi Zorunlu Arabuluculuk Düzenlenmesinde Yetkili Arabuluculuk Bürosu

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin dördüncü fıkrasına göre; ortaklığın giderilmesi zorunlu arabuluculuk düzenlemesinde başvuru, uyuşmazlığın konusuna göre yetkili mahkemenin bulunduğu yer arabuluculuk bürosuna, arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise görevlendirilen yazı işleri müdürlüğüne yapılır. 

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca, arabulucu görevlendirmeyi yapan arabuluculuk bürosunun yetkili olup olmadığını kendiliğinden dikkate alamaz. Karşı taraf en geç ilk toplantıda yetkiye ilişkin belgeleri sunmak suretiyle arabuluculuk bürosunun yetkisine itiraz edebilir. Bu durumda arabulucu dosyayı derhâl ilgili sulh hukuk mahkemesine gönderilmek üzere arabuluculuk bürosuna teslim eder. Mahkeme harç alınmaksızın dosya üzerinden yapacağı inceleme sonunda en geç bir hafta içinde yetkili arabuluculuk bürosunu kesin olarak karara bağlar ve dosyayı arabuluculuk bürosuna iade eder. Mahkeme kararı arabuluculuk bürosu tarafından 11/02/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca taraflara tebliğ edilir. 

Yukarıda zikredilen hüküm gereğince, yetki itirazının reddi durumunda aynı arabulucu yeniden görevlendirilir ve yukarıda zikredilen üç artı bir haftalık arabuluculuk süresi yeni görevlendirme tarihinden başlar. Yetki itirazının kabulü durumunda ise kararın tebliğinden itibaren bir hafta içinde yetkili arabuluculuk bürosuna başvurulabilir. Bu takdirde yetkisiz arabuluculuk bürosuna başvurma tarihi yetkili arabuluculuk bürosuna başvurma tarihi olarak kabul edilir. Yetkili arabuluculuk bürosu beşinci fıkra (Bir sonraki paragrafta anlatılmıştır.) uyarınca arabulucu görevlendirir.

7. Ortaklığın Giderilmesi Davasında Zorunlu Arabuluculuk Düzenlemesinde Arabulucunun Belirlenmesi

Ortaklığın giderilmesi arabuluculuk düzenlemesinde arabulucunun belirlenmesi arabuluculuk bürosu tarafından yapılır. Arabuluculuk bürosu, komisyon başkanlıklarına bildirilen listeden bir arabulucuyu görevlendirir. (Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m. 18/A f. 5) Ancak anılan hükmün ikinci cümlesi uyarınca, tarafların listede yer alan herhangi bir arabulucu üzerinde anlaşmaları hâlinde bu arabulucu görevlendirilir. 

8. Arabuluculuk Faaliyetinin Sona Ermesi

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m. 18/A f. 10 uyarınca; ortaklığın giderilmesi davasında arabuluculuk düzenlemesinde arabulucu, taraflara ulaşılamaması veya taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması ya da tarafların anlaşması yahut tarafların anlaşamaması hâllerinde arabuluculuk faaliyetini sona erdirir ve son tutanağı düzenleyerek durumu derhâl arabuluculuk bürosuna bildirir. 

9. Taraflardan Birinin Geçerli Bir Mazeret Göstermeksizin İlk Toplantıya Katılmaması

Arabulucu, elindeki bilgiler itibarıyla her türlü iletişim vasıtasını kullanarak Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin yedinci fıkrası gereğince görevlendirme konusunda tarafları bilgilendirir ve ilk toplantıya davet eder. 

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 15. maddesinin altıncı fıkrasına göre; arabuluculuk müzakerelerine taraflar bizzat, kanuni temsilcileri veya avukatları aracılığıyla katılabilirler. Uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlayabilecek uzman kişiler de müzakerelerde hazır bulundurulabilir.

Ortaklığın giderilmesi davasında arabuluculuk düzenlemesinde taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m. 18/A f. 11 uyarınca son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır. 

10. Arabuluculuk Ücreti (“Ortaklığın Giderilmesi Arabuluculuk Ücreti”)

Arabuluculuk ücreti konusunda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin on ikinci ve on üçüncü fıkralarında emredici nitelikle hükümler yer almaktadır. On ikinci fıkra uyarınca, tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde arabuluculuk ücreti Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin (“Ücret Tarifesi”) eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda anlaşma bedeline bakılmaksızın arabuluculuk ücreti 6.000,00 TL’den az olamaz. (Ücret Tarifesi m. 7, f. 6)

On üçüncü fıkraya göre; arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden sayılır.

11. Arabuluculuk Bürosu Tarafından Yapılması Gereken Zaruri Giderler

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m. 18/A uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler ortaklığın giderilmesi davasında arabuluculuk düzenlemesinde anılan maddenin on dördüncü fıkrası gereğince; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır. 

12. İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz Hakkındaki Süreler

Ortaklığın giderilmesi davasında arabuluculuk düzenlemesinde Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin on altıncı fıkrasına göre; dava açılmadan önce ihtiyati tedbir kararı verilmesi hâlinde 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 397. maddesinin birinci fıkrasında, ihtiyati haciz kararı verilmesi hâlinde ise İcra ve İflas Kanunu’nun 264. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen dava açma süresi arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar işlemez. 

13. Ortaklığın Giderilmesi Davasında Arabuluculuktan Sonra Dava Açma Süresi

Hukukumuzda ortaklığın giderilmesi davasında arabuluculuktan sonra özel bir dava açma süresi öngörülmemiştir. Bu nedenle ortaklığın giderilmesi davasında arabuluculuk uygulamasının, tarafların tamamen veya kısmen anlaşamaması nedeniyle son bulması hâllerinde açılacak davalar bakımından genel dava açma süreleri uygulama alanı bulacaktır.